ASIL HEDEF ATATÜRK ve ÇAĞDAŞ CUMHURİYET'TİR
Atatürk 20. yüzyılın başlarında çağdaş bir ulus devlet kurdu:
Cumhuriyeti ilan ederek halkın iradesini hiçe sayan saltanata son verdi.
İlke ve devrimleriyle geri kalmışlığı yırtıp attı.
Eğitim, öğretim seferberliğiyle, Halk evleri ve Köy enstitiüleriyle akıl ve bilimin önünü açtı.
Dinde Türkçeleştirme hareketiyle Türklerin dinlerini çok daha iyi anlamalarını sağladı.
Türk tarihi ve Türk diliyle ilgili çalışmlarla binlerce yıldır adeta kendisine kimliği unutturulan bir ulusa kimliğini hatırlattı.
Atatürk tüm bu adımları asırlar içinde geri bırakılan Türk ulusunu çağdaşlatırmak, dünyada hek ettiği yere getirmek için attı. 600 yıldır hanedan, ağa, tekke ve tarikat kıskacında adeta kendi kendine yabancılaştıran Türk ulusuna yeniden ruh verdi.
Hurafelerin, bağnazlığın kıskacından akıl ve bilimin evrensel yol göstericiliğine geçişi sağladı.
Ulusu, kul, köle olmaktan kurtarıp eşit haklara sahip bireyler haline getrdi
Siyasal partiler kurarak ve kadınlara seçme seçilme hakkı vererek çoğulcu demokrasinin temellerini attı.
Ancak ATATÜRK RÖNESANSI Atatürk'ün ölümünden sonra büyük darbeler yedi
1946'da Türkiye'nin Amerikan güdümüne girmesiyle başlayan KARŞI DEVRİM 1950'de DEMOKRAT PARTİ'nin iktidara gelmesiyle hızlandı.
Amerikan destekli, DP Atatürk aydınlanmasından akıl almaz ödünler verdi:
Önce yeniden Arapça ezana dönüldü
Sonra İmam Hatip Okulları ve Kuran kursları açıldı
Daha sonra Köy Enstitiüleri kapatıldı.
Sonra da "din istismarı" yapıldı.
Saidi Nursi parlatıldı; Nur risalaleriyle genç nesillerin beyni yıkandı
Bİr taraftan gizli açık Atatürk düşmanlığı yapılırken diğer taraftan
Atatürk'ü Koruma Kanunu çıkarıldı.
Menderes'in DP'sini, Demirel'in APsi, onu da Özal'ın ANAP'ı izledi... 1950'den itibaren Türkiye'de AMERİKAN güdümlü DİNSEL bir örgütlenme başladı.
Menderes'in yeniden parlattığı dinci SAİDİ NURSİ'yi Demirel ve Özal dönemlerinde FETHULLAH örgütlenmesi izledi. 12 Eylül sonrasında gizli açık propagandalarla Türkiye'yi bir ağ gibi saran Fethullah yapılanması KARŞI DEVRİMİN en etkili ve en örgütlü silahı haline geldi.
2002 yılında yine yoğun DİNSEL söylemle iktidara gelen AKP, 50 yıllık hazırlıktan sonra, bir düşü, KARŞI DEVRİMİ gerçekleştirmekle görevlendirildi. (Amerika tarafından)
AKP'nin 6 yıllık ikitidarı boyunca izlediği politika bu tezi doğrulamaktadır.
İşte AKP'nin karşı devrim adımları:
1. Avrupa Birliği söylemiyle, demokrasiden yana görünerek, demokrasiyi araç olarak kullanarak türbanı korumaya, imam hatiplerin önünü açmaya, tekke ve tarikatları "sivil toplum örgütü" adı altında meşrulaştırmaya çalıştı.
2. Eğitimsız, okur yazarlık oranı düşük halka yönelik yoğun bir dinsel söylem kullanarak laikliği aşındırdı, dini söylemi meşrulaştırdı.
3. Üniversitelerde, yargıda, TRT'de, eğitimde, köklü bir kadarolaşmaya gitti. Atatürk devrimlerini benimseniş, akıl ve bilimi esas alan kadroların yerine dinci, gerici kadroları yerleştirdi.
4. Basını kontrol eederek "şeriat propagandası" yapan bir "yandaş basın" yarattı. Bu "yalaka basın" eğitim düzeyi düşük halkın beynini yıkadı.
5. Son olarak ERGENEKON operasyonuyla ÇAĞADAŞ, LAİK, ATATÜRKÇÜ, MUHALİF bütün odakları "terörist, darbeci" diye damgalayarak KARŞI DEVRİMİN önündeki iki önemli güçten ikincisini tasviye etmeye çalıştı. (Birinci ve en güçlü odak Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. AKP onu da güçsüzleştimek için yandaş basını ve yine Ergenekon Soruşturmasını kullanmaktadır.)
ERGENEKON Soruşturmasının 12.dalgasında göz altına alınan kişilere aranan ve damgalanan kurumlara bakılacak olursa KARŞI DEVRİM'in sivil muhalefeti susturarak nasıl KARANLIĞIN önünü açmaya çalıştığı çok iyi görülmektedir:
BU düpedüz bir SİVİL DARBEDİR....
İşte Ergenokon'da "terörist" diye damgalananlardan bazıları:
1. Çağdaş Yaşamı Destekleme derneği
2. Başkent Üniversitesi ve Kanal B
3. Atatürkçü Düşünce Derneği
4. Cumhuriyet Gazetesi
5. Atatürkçü rektörler ve gazeteciler
Bu tabloya bakınca:
ATATÜRK AYDINLANMASINI, ÇAĞDAŞ DEĞERLERİ, TÜRKİYE'NİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNAN BÜTÜN ODAKLARIN YARGI ARACILIĞIYLA ETKİSİZLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR.
TÜRKİYE'Yİ KARA BİR AĞ GİBİ SARAN DİNCİ, HURAFECİ AMERİKANCI FETHULLAH AĞI, GİZLİ AÇIK FAALİYETTE BULUNAN TARİKATLAR, DİNCİ BASIN YAYIN ORGANLARI VE FİNANS KURULUŞLARI , TÜRKİYE'NİN ÜNİTER YAPISINI TEHDİT EDEN PKK VE SİYASAL UZANTILARI HİÇ BİR DENETİME VE SORUŞTURMAYA TABİ TUTULMADAN TÜRKİYE'DE AT OYNATIRKEN, TÜRKİYE'NİN ALTINI OYARKEN; DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ VE ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ "TERÖRİST" DİYE ADLANDIRILARAK KOVUŞTURMAYA TABİ TUTULUYOR, BASILYOR, ARANIYOR.....
Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin, bu ülke için tehlike olan, bu ülke için zararlı olan, bu ülkede demokrasiye karşı olan ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ midir, yoksa dinci, bağnaz, şeriatçı FETHULLAH ÖRGÜTLENMESİ midir?
Bu soruya yanıt verdiğinizde KARŞI DEVRİM'İN geldiği noktayı çok iyi görecek ve irkileceksinİz....
Sinan MEYDAN-13 Nisan 2009