USTA gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ART’de canlı yayımlanan programı Ceviz Kabuğu’nda bu hafta Dersim isyanı ve bu konuda koparılan fırtına ele alındı. Cevizoğlu, “Taraf gazetesinde Ahmet Altan bunu açıkça dile getirdi. Yazısında Atatürk’ü açıkça katliamcı ilan etti” dedi.

Atatürk’ü yok etmek için her yol deneniyor
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Ceviz Kabuğu programına bu hafta Tunceli araştırmalarıyla tanınan yazar Veli Saltık ile Atatürk araştırmacısı yazar Sinan Meydan konuk oldu.
Ceviz Kabuğu’nda bu hafta Dersim isyanı ele alındı. Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu, “Atatürk’ü yok etmek için; bir taraftan ‘içki içerdi, diğer taraftan Sünniydi, Alevileri katletti’ deniyor. Buna bir karar verin” dedi
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu, günümüzde Dersim isyanı bahane edilerek çıkan tartışmaların amacının, Atatürk’ü yok etmeye yönelik olduğu uyarısında bulundu. Cevizoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Ceviz Kabuğu’nda bu hafta Dersim isyanı tartışıldı. Programın konukları  Tunceli araştırmalarıyla tanınan yazar Veli Saltık ve Atatürk araştırmacısı yazar Sinan Meydan idi. Star Gazetesi yazarı Mustafa Akyol da telefon konuğu idi. Cevizoğlu, İngilizlerin bölgede ayaklanmalar çıkararak, Batı’ta Yunan işgalcilerle savaşan Türk kuvvetlerini bölmeyi amaçladığını söyledi.

Katliamcı ilan etmiştir
Günümüzdeki tartışmaların Atatürk’ü yok etmek olduğunu vurgulayan Cevizoğlu, şunları söyledi: “Taraf Gazetesi’nde Ahmet Altan bunu açıkça dile getirmiştir. 18 Kasım 2009 tarihli, ’Aleviler, Sünniler ve Dersim’başlıklı yazısında açıkça Atatürk’ü katliamcı ilan etmiştir. Altan, ’Dersim katliamını Atatürk’ün yaptırdığını, planlarını bizzat onun hazırladığını unutmak isteyen Aleviler, görmezden gelmek istedikleri bir gerçekle hiç beklenmedik bir anda yüzleşmek zorunda kaldılar’ diyor.”

Tutarlı yanları hiç yok
Cevizoğlu, şöyle devam etti: ”Bu kesimler işlerine gelince, karalamak için Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğunu manşetlerine taşıyor, işlerine gelince tam tersine Gökçen’in Dersim’de sivil insanları bombaladığını ileri sürüyor. Bu kesimler kendilerine 2. Cumhuriyetçi diyor ama aslında Osmanlıcı oldukları ortaya çıktı. O da net değiller. Hem Cumhuriyet’e karşı Osmanlı’yı savunuyorlar, hem de Osmanlı’nın ne büyük katliamlar yaptığını söylüyorlar. Hiçbir tutarlı yanları yok. Amaç, birbiriyle çelişse de her yolu deneyerek Atatürk Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak. “

Soykırım abartı olur
Programa telefonla katılan Star Gazetesi yazarı Mustafa Akyol ise, “Dersim’in çok trajik bir olay olduğunu” belirterek şöyle konuştu: “CHP’li Onur Öymen’in bunu bu şekilde gündeme getirmesini yanlış buldum. Yanlış anlaşıldıysa da düzeltmesi gerekir. Dersim’de yapılanları onaylar gibi konuştu. Daha vahimi CHP’nin topyekün sahip çıkması. Bir yerde sivil halk öldürüldüyse katliamdır. Soykırım abartı olur tabi. Her siyasi şahsiyet gibi Atatürk de hata yapmıştır. Devlet başkanıydı ve bu harekattan haberi vardı mutlaka.”

Emir verdiğini sanmam
Cevizoğlu’nun, “Atatürk devlet başkanıydı ama yapılanlardan sorumlu olduğunu gösterir mi? İnönü’yü bile başbakanlıktan alıyor” hatırlatmasında bulunması üzerine Akyol, “İnönü’yü başbakanlıktan alması Dersim olayı ile ne kadar ilgili bilmiyorum. Objektif baktığımızda oradaki korkunç olayların emrini verdiğini zannetmiyorum ama bir numaralı otorite odur ve bundan bağımsız olması düşünülemez. Bence o dönemin siyasi sistemi sorumludur. Tek parti yönetimi sorumludur Atatürk de bundan uzak tutulamaz” dedi.

Bilgi verilmediği aşikar
Araya giren Sinan Meydan da, “Atatürk’ten tamamen bağımsız bir hareket değildir. Atatürk mecliste kalkışılan hareketin sonlandırıldığını söylüyor ama detaylarını bildiğini zannetmiyorum. Orayı yok edin o ırkı silin dememiştir. O dönemde ayrıntılardan Atatürk’e bilgi verilmediğini de anılardan biliyoruz” bilgisini verdi. Hulki Cevizoğlu da, “Bir taraftan Atatürk’ü yok etmek için içki içerdi, tek gözlü deccaldi filan deniyor. Müslüman değildi demeye getiriyorlar. Bu şekilde yok etme çabaları var.. Ama yine aynı kesimden ’Atatürk Müslümandı, Sünni’ydi, Alevileri katletti’deniyor. Yahu karar verin. Atatürk’e Müslüman değil diyeceksiniz, dinle alakası yok diyeceksiniz hem de dini bir olayın içine sokacaksınız. Buna bir karar verin... Ayrıca bazı kaynaklar Dersim isyancısı Seyit Rıza’nın alevi olmadığını ileri sürüyor” şeklinde konuştu.

Alevilikle ilgisi yok
“Bu olayın Alevilikle değil Kürtçülükle ilgili olduğu ortada” diyen Sinan Meydan da  “4 Mayıs 1937’de Atatürk ve Fevzi Çakmak’ın katıldığı bir toplantı yapılıyor ve bölgeye yönelik tedbir kararları alınıyor burada. Devletin o bölgeye girip oradaki yapıyı kırmaya çalışması oradaki aşiretlerin işini bozan şeyler.  İsyan belli bir noktaya ulaşıyor tabi. Aşiret yapılanması içinde bölgede ciddi bir silahlı yapılanma var. Emperyalist güçlerinde desteği var tabi burada” şeklinde konuştu.

İngilizlerden yardım istiyor
Sabiha Gökçen’in de hava kuvveti içinde yer aldığı hatırlatmasında bulunan Meydan, şunları kaydetti: “Tabi bomba atılmıştır ölenler olmuştur ama kimin nereye ne attığını tespit etmek zordur.  Seyit Rıza’nın İngilizlerden yardım istediği söyleniyor. Dersim generali olarak tanıtılıyor mektupta. ’Ben ve arkadaşlarım silaha sarıldık.  Burada Kürtler öldürülüyor bize yardım edin’ diyor bu mektupta.” 

Tek başına Tunceli’nin değil 5 kenti kapsayan bölgenin adı
Tunceli araştırmalarıyla tanınan yazar Veli Saltık, Dersim bölgesiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Dersim tek başına bir ili değil bölgeyi gösteriyor. Elazığ, Erzincan, Diyarbakır, Bingöl ve Tunceli’yi kapsıyor. Tunceli 1078’de Türklerin eline geçiyor. Dersim, gümüş madeninin çıkarıldığı dere anlamına geliyor kelime anlamı. Daha eski kaynaklarda da adı geçiyor. 1518 tarihli Osmanlı kayıtlarında 22 bin gayrı Müslim, 20 bin Müslüman nüfusu var. Buradaki Müslümanlar Türk. Tamamına yakını da Alevi...Bugün de yüzde 90’ı Alevi. O dönemde tamamı Alevi. 1905’e gelindiğinde Tunceli’de Ermeni yani gayrimüslim sayısı 14 bin’e geriliyor. Daha 1914-1915 olaylarına gelmeden bu sayıya düşüyor. Tunceli’deki aşiretleri 5 gruba ayırabiliriz. Dersimler, Şeyh Hasan aşireti, Seyithan aşireti, 13 tane alevi ocakları(seyitler) ve 23 tane irili ufaklı Türkmen obası (grupları) var.”

Art niyetli kişiler Dersim isyanını özellikle çarpıtıyor
Programda, yazar Veli Saltık’ın, Dersim İsyanı’nın bir başkaldırı olmadığını iddia etmesi üzerine usta gazeteci Hulki Cevizoğlu, “İsyan değilse ordu neden giriyor” sorusunu yöneltti. Yazar Sinan Meydan da, resmin bütününe bakılması gerektiğini ifade ederek, “Tarihi olayları o dönemin süreci içinde hem dünyaya hem de Türkiye’ye bakarak değerlendirme yapmalı. Kurtuluş savaşını göz ardı etmemek gerek. Çünkü bu isyanlar, bunun devamıdır. Bölgede Kürt kartı var ve İngilizler buna oynamak istiyor. Ermenilerle Kürtler arasındaki düşmanlık İngilizlerin elini zayıflatıyor. Noel, Ermenileri Kürtlerle düşmanlıklarından dolayı isyana teşvik edemiyorum diye rapor yazıyor.”

İnsafınız kurusun...
Ulu Önder Mustafa Kemal’in, Mehmetçiğin kanıyla yoklukla kurulan Türkiye Cumhuriyetini ayakta tutmaya çalıştığını ifade eden Meydan, “Bu cumhuriyeti Mustafa Kemal yıktırmaz. Tehlike nerden gelirse gelsin bunu bastırır.  Yöntem tartışılabilir. Mustafa Kemal elbette masum sivillerin öldürülmesini istemezdi. Türkiye’nin bir devrim olduğunu unutuyor bazıları unutturmaya çalışıyor. Bazı art niyetli kimseler bu konuyu özellikle çarpıtıyor. Bu olaylarda ırk söz konusu değil kesinlikle. Atatürk antropoloji çalışmalarını batıya Türk insanının geri bir ırk olmadığını ortaya koymak için yaptırdı. Irkçılık olsun diye değil. İnsafınız kurusun...” şeklinde konuştu.

Cumhuriyete karşı olanlar Osmanlı’yı savunuyor
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu, Cumhuriyet karşıtlarının sürekli Osmanlı’yı savunduğunu kaydetti. Programda Yazar Veli Saltık, “1891 yılında 36 tane Hamidiye alayı kurulduğunu, bunların Doğu ve Güneydoğudaki Kürtlerden oluştuğunu” ifade etti.  Bu sözler üzerine araya giren Hulki Cevizoğlu, şunları söyledi: “Cumhuriyete karşı olanlar hep Osmanlıyı savunuyor. Hatta, Prof. Mümtazer Türköne, Osmanlı’nın hiçbir isyancıyı asıp kesmediğini, bunları başıbozuk paşası yaptığını ve maaş bağladını söyleyerek, Abdullah Öcalan’ın da paşa yapılmasını ve Bodrum’a gönderilmesini önerdi. Oysa sizlerin açıkladığı tarihi bilgiler Osmanlı’nın isyancılara neler yaptığını ortaya koyuyor. Bunlar ise, Cumhuriyet’in her şeyi mahvettiğini söylüyorlar.”

Bağımsız devlet istiyorlardı
Araştırmacı yazar Sinan Meydan da, Cevizoğlu’nun bu görüşleri destekleyerek şu örneği verdi: “Dersim isyancısı Seyit Rıza, Koçgiri isyanında var mı yok mu? İsyancıların idamı gündeme geldiğinde Mustafa Kemal’e meydan okudu mu? Okudu. Koçgirili Alişar Dersim de var mı yok mu? Atatürk affetti. Yunan Ankara yakınlarına kadar gelmişken çıktı Koçgiri isyanı ve daha sonra Mustafa Kemal’in müdahalesiyle idam edilmedi. Seyit Rıza hem Dersim de hem Koçgiri de var. Koçgiri’deki aynı kadroyu Dersim’de de görüyoruz. Mustafa Kemal’e karşı bağımsız bir devlet isteniyor. Ama Mustafa Kemal’in cevabı çok ilginç. Siz zaten temsil ediliyorsunuz diyor. Seyit Rıza hayır biz zaten bağımsızlığımızı ilan ettik burada bir yönetim var. Onlar bizi temsil etmiyor  diye karşı çıkıyor.”

Katliamcı gösterilmesi iftira
Sinan Meydan, Ahmet Altan’ın “Atatürk’ü katliamcı göstermesinin” de açık bir iftira olduğunu belirtti. Meydan şunları kaydetti:
“Atatürk’ün bu harekatı imha harekatı olarak yaptığına dair somut bir belge yok. Atatürk beyinsel anlamda ölmüş bitmiş değildir Can Dündar’ın dediği gibi. Mayalarla ilgili bir kitabın çıkacağını duyup bunu istetiyor mesela düşünsel anlamda ve devlet işleriyle ilgilenmeye devam etti. Atatürk’ün bu harekatın yapılacağından kesin haberi vardır.” Araştırmacı yazar Veli Saltık da, “Atatürk’ün adını böyle belgelerin içinde hiç görmedim. Hastalığı nedeniyle zaten böyle işlerle uğraşamıyordu” dedi.

Harekat fotoğrafları ilk kez yayınlandı
Programa telefonla katılan izleyicilerden Sema Kozanoğlu, babasının üsteğmen ya da yüzbaşı rütbesi ile Dersim harekatında Şeyh Sait isyanında bizzat bulunduğunu belirterek, “O döneme ait babam tarafından çekilmiş fotoğraflar var. Mesela Şeyh Sait’in ölü olarak ele geçirilmiş fotoğrafı. Babası vefat eden Kürt çocuklar aileleri tarafından alınmış” dedi. Bu sözler üzerine Hulki Cevizoğlu, izleyicinin evine araç göndererek tarihi resimleri getirtti. Operasyonla ilgili fotoğraflar televizyonlardan ilk kez yayınlandı.